23 Ocak 2010 Cumartesi

TORUNLARIMI SEVİYORUM

ONLAR SEVGİ TOMURCUKLARI


Sevgi insana ait bir duygu, bir heyecan. İnsan seven varlıktır. Doğayı sever, Ülkesini milletini sever. Eşini, dostunu, çocuklarını sever. Allah’ını ve peygamberini sever… Ruhun, kendisinden lezzet duyduğu şeye meyleder VE sever…
Eskiler ne demişler ?
Güzel Yüreğinizde Sevgnizi çoğaltın ki, nefrete yer kalmasın.
Sevgi tebessüm etmek, gönül almak,en kestirme yoldan gönölüne girmektir.
Sevginin zamanı, mekanı, sınırı hududu, başı, sonu yoktur…ucu açıktır..
Sevgi, ekmek gibi, su gibi ihtiyacıdır insanın...acı da çektirse, mutlu da etse onula birlikte yaşar ve güzelleşir...
Sevgi yağmur gibi yağmalı ve sırılsıklam ıslatmalı insanı…Mevsimli mevsimsiz hep yapmalı bunu… Sevebilen bir yüreğiniz varsa, bırakın yağsın gönlünce...
Sevilecek o kadar çok şey var ki, yeter ki sevgi tomurcukları açabilsin…

Konuyu biraz daha derinleştirirsek mistisizm’e ve Tasavvuf’ doğru gideriz. Zaten sevgiden bahis açtın mı, kendini tasavvufun kucağında bulursun.
Tasavvuf İslâm'da Allah'la kulları arasındaki sevgidir. "Zerre küllün aynasıdır!, Kesrette Vahdeti görmektir!" Yani her yerde ve her şeyde Onu görmek ve Onu sevmektir.
Önce O vardı. Sonra cenneti ve Ademi yarattı. Ve sevgiyi yarattı, sevilmek için….
Tasavvuf bahçesi, aşk uğruna can vermeye gelenlerin yeridir; dikenlerden incinenlerin yeri değildir!.
Tasavvuf erlerinin yeridir, Yunus’un yeridir, Mevlana’nın yeridir, Ahmet Yesevi’lerin yeridir…

Yunus’un dünyası sevgidir, Ona göre hayatın gayesi, hikmeti de sevgidir. Allah sevgisi…İnsan bu sevgiyi kainatta her varlıkta görebilir,

Maharet Güzeli görebilmektir,
Sevmenin sırrına erebimektir.
Cihan alem herkes bilsin ki,
En büyük ibadet sevebilmektir.

“İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül bir kara taşa benzer”

Mevlana’nın Sevgi ve Hoşgörüsünün kaynağı da
Peygamberimizin “Allah güzeldir, güzelliği sever, kibir ise insanları hor görmektir” hadisidir.
Sen âşık olmadıysan, sevgi nedir, bilmiyorsan; Yürü git, ot otla, eşeksin sen..
Mevlana’ya göre sevgi, dünyanın yaratılış sebebidir. Allah evreni sevgi yüzünden yaratmıştır. Gerçek sevgi, karşılıksız sevgidir. Sevdiğin kişinin seni sevip sevmemesi önemli değildir.

Ahmet Yesevi’nin, hikmetlerinin kaynağı da Nahl Suresinin 125. "Rabbinin yoluna hikmetle davet et" Ayetidir.

Yesevi’ye göre hikmetlerin başı Allah sevgisidir. İslamiyet’in özü budur. Gerçek sevgi ve aşka giden yolda kendi nefsini unutmak, kendinden sıyrılıp başkalarını düşünmek vardır.

Dertsiz insan insan değil bunu anlayın,
Aşksız insan hayvan cinsi bunu dinleyin,
Gönlünüzde aşk olursa bana ağlayın,
Ağlayanlara gerçek Aşkınmı hediye eyledim.

İnsan yaratılmışlar içinde en mübarek olanıdır. Eşrefi Malukat'tır... İnsanı sevmak, her şeyi sevmektir.

Kimi görsem hizmet eder kul olurdum;
Toprak gibi yollarına yol olurdum.
Aşıkları yakıp sönen kül olurdum.
Merhem olup yer altına girdim işte

Sevgiyi ne kadar anlatırsam anlatayım, gene de gereği gibi tanıtabileceğimi sanmıyorum, mutlaka kimilerine göre eksikler, kimilerine göre fazlalıklar olacaktır…‘Ayarını mani, efradını cami’ edersek; kin, nefret, düşmanlık ve kıskançlık sevginin zıddıdır. Sevgiyi yıpratan, sevgiyi körelten, giderek sevgiyi yok eden duygulardır.
Aşk, sevda, beğeni, bağlılık, saygı, şefkat, merhamet ve fedakarlık Sevgi tabanlı duygulardır. Bu duyguların olduğu yerde sevgi, Sevginin olduğu yüreklerde de bu duygular vardır.

Sevgi katmanları arasında Çocuk sevgisinin ayrı bir yeri var. Çocuktur Sevilir, var mı itirazı olan ? Yok tabii……Çocuğun o riyasız, çıkarsız, art niyetsiz gülerek bakışından, yarım yamalak konuşmasından dünyada daha sevimli bir şey var mı? Yok tabii...
Bu çocuk Torununuz ise, ‘al dede sen ye ‘ diye elinize bir şeyler tutuşturuyor ve kedi gibi kucağınıza kıvrılıyorsa, durum daha farklı bir mecraya girer.
Torun ayrı olay… sevgisi ayrı, kendisi ayrı… Onda geleceğinizi görüyorsunuz, neslinizi görüyorsunuz ve Allah’a şükrediyorsunuz. Yaşamak Sevmek ve kök salmak bu işte. Bir çınar gibi, Osmanlı çınarı gibi…bir kök çınar altı yüz sene sürdü gitti.

Soy ağacın sağlam olacak, soyun sopun belli olacak, ‘Nesebi Sahih’ olacak. Osmanlıda bir adam Nesebi Sahih değilse Devletten vazife alamaz, Devlet umurunda iş göremezdi.

Geçmişi bilinmeyen, ‘ne idüğü belli olmayan’ Yani atalar zinciri kopuk olan nesil toplumun virüsüdür. Bunlar toplumda otokontrolü olmayan, her şeyi mübah sayan, helali, haramı önemsemeyen, terör virüsü gibidir.
Torun önemlidir, çünkü soyunu devam ettiriyor. Milli ve dini değerlerini, kültürünü devam ettiriyor. Yarınlarını emanet ediyorsun. Soyu belli nesiller yetiştirmeliyiz, iyi eğitmeliyiz, sevgisiyle, saygısıyla yuğurmalıyız. Sevmeliyiz ki sevgiyi öğrensinler. Dürüst olmalıyız ki dürüstlüğü öğrensinler.

Torunlarımı Seviyorum…Onlar benim Sevgi Tomurcuklarım. Onlar şu anda birer melek, melekler sevilmez mi? Allah onlara kendi sevgisinden verdi. Sevilsinler, her şeye rağmen bağrına basılsınlar diye…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder